Günümüz ağız cerrahisinde kişinin kendi kanından elde edilen büyüme faktörleri, çeşitli greft maddeleriyle birlikte veya tek başlarına kullanılmaktadır. Büyüme faktörü hücrelerin göçü, çoğalması ve farklılaşması gibi aktivitelerini uyaran protenlerdir. Bu özellikleri nedeniyle yara iyileşmesine olumlu katkılar sağlarlar.
PRF “Platelet Rich Fibrin” sözcüklerinin kısaltmasıdır. Türkçede Trombositten Zengin Fibrin olarak kullanılır.
PRF hastadan alınan venöz kanın belli bir devir/dakika ve belli bir sürede santrifüj edilmesiyle oluşturulur. Bu işlemle adından da anlaşılacağı gibi neredeyse hemen tümü trombosit olan jel kıvamında bir madde elde edilir. Trombositler pıhtıyı şekillendirmenin yanı sıra yara iyileşmesini başlatan büyüme faktörlerini ve sitokinleri de içerirler. Trombositler TGFβ1, PDGF, EGF, IGF-1, VEGF, BMP gibi büyüme faktörleri vardır ve iyileşme sürecine önemli katkı sağlarlar. PRF uygulamasında bu iyileşmeye faydalı büyüme faktörleri yoğunlaştırılmış bir şekilde yara bölgesine yerleştirilir.
PRF’nin diş hekimliğindeki kullanım alanları oldukça geniştir:
- Periodontal defektlerin tedavisinde (dişeti iltihabına bağlı oluşan diş çevresi kemiktaki kaybın giderilmesi amaçlı)
- Dişeti çekilmelerinin tedavisinde (Açığa çıkan kök yüzeylerinin dişetiyle örtülmesi amaçlı)
- Diş çekimlerinden sonra çekim boşluğunun doldurulmasında (çevre kemiğin erimesini önleme amaçlı)
- Sinüs lifting operasyonlarında (implant öncesi veya sırasında kemik oluşturma amaçlı)
- Alveol kemiği genişletmelerinde (implant öncesi veya sırasında mevcut kemiği arttırma amaçlı)
- Açık yara yüzeylerinin örtülmesinde (çeşitli nedenlerle meydana gelen açık yara yüzeylerinin korunması ve iyileşmesinin hızlandırılması amaçlı).
PRF yalnız başına kullanıldığı gibi çeşitli kemik greftleriyle birlikte de kullanılır.
PRF kişinin kendi kanından elde edildiği için ve herhangi bir yabancı katkı maddesi içermediği için güvenli bir uygulamadır.