Dişeti Çekilmelerinin Tedavileri 2

Açığa Çıkmış Kök Yüzeylerini Örtme İşlemleri

Günümüzde, 1. ve 2. sınıf dişeti çekilmeleri günümüzde kullanılan tekniklerle tam olarak tedavi edilebilirler. 3. sınıf dişeti çekilmelerinde açık kök yüzeyleri kısmen dişeti ile örtülebilirler. 4. sınıf dişeti çekilmelerinde ise açık kök yüzeylerini günümüz teknikleri ile dişetiyle örtmek mümkün değildir.

Açık Kök Yüzeyini Örten Operasyonlar:

Bu tür operasyonlarda açık kök yüzeyi dişeti ile örtülünce, hem yapışık dişeti dikey boyutu hem de vestibül derinliği arttırılmış olur.

Bu gruptaki operasyon teknikleri çok çeştlidir:

  • Kuronale Kaydırılan Flap (Norberg, 1926)
  • Yana Kaydırılan Flap (Grupe, Warren, 1956)
  • Oblik Kaydırılan Flap (Pennel ve ark. 1965)
  • Serbest Dişeti Grefti (Nabers, 1966)
  • Çift Papil Yana Kaydırılan Flap (Cohen, Ross, 1968)
  • Serbest Dişeti Grefti + Kuronale Kaydırılan Flap (Bernimoulin, 1973)
  • “Double Lateral Bridging Flap” (Marggraf, 1985)
  • Subepitelyal Bağ Dokusu Grefti (Langer, Langer, 1985)
  • “Envelope” Tekniği (Raetzke, 1985)
  • Semilunar Kuronale Kaydırılan Flap (Tarnow, 1986)
  • Yönlendirilmiş Doku Rejenerasyonu (Pini-Prato ve ark. 1992)
  • Tünel Tekniği (Zabalegui ve ark. 1999)

KURONALE KAYDIRILAN FLAP (KKF):

Bu teknik, dişeti çekilmesi olan bölgelerde, çekilmenin hemen apikalindeki yapışık dişetinin kuronale doğru kaydırılarak açık kök yüzeyinin örtülmesini amaçlar (Şekil 1).

Lokalize veya generalize dişeti çekilmelerinde kullanılabilir. Dişeti çekilmesinin apikalinde yeter miktarda keratinize dişeti bulunmalıdır. Tek aşamalı bir operasyondur. Açık yara yüzeyi bırakmaz. Vestibül derinliğinde azalmaya neden olur.

KKF Tekniği:

Dişeti çekilmesine komşu dişlerin köşe çizgileri hizasındaki dişeti kenarından başlayarak alveol mukozasına uzanan iki dikey ensizyon yapılır.  Daha sonra, bu iki dikey ensizyonu birleştiren tersine eğimli horizontal ensizyona geçilir.  Bu horizontal ensizyon proksimal bölgelerde, papilin tepe noktasının, mevcut dişeti çekilmesinin dikey boyutu kadar, apikalinde ve yeni papil oluşturacak şekildedir.  Horizontal ensizyon, çekilme olan dişin vestibülünde ise cep iç epitelini ortadan kaldıracak şekilde ve dişeti kenarına paraleldir (Şekil 1a).  Bu ensizyonu takiben bir periost elevatörüyle mukoperiostal flap kaldırılır.  Kök yüzeyleri temizlenir ve düzleştirilir.  Daha sonra horizontal ensizyonun kuronalinde kalan papillerin vestibül yüzeylerinde, gingivektomi ensizyonu yapılarak, açık bağ dokusu yüzeyi elde edilir.  Daha sonra, mukoperiostal flabın kuronale doğru kaydırılması işlemine geçilir.  Bunun için flabın tabanı seviyesinde periostun horizontal yönde kesilmesi gerekir (Şekil 1c).  Bu ensizyonu yapmadan flabı kuronale çekmek mümkün değildir.  Periostu kesen ensizyonun fazla derin olmaması gerekir.  Aksi halde flabın beslenmesi engellenebilir.  Bu ensizyonu takiben flabın, tabanda herhangi bir gerilme olmadan, istenilen konuma yerleştirilip yerleştirilmediği kontrol edilir (Resim 1d).  Yerleştirilemiyorsa periosttaki ensizyon yeterli değildir.  Bu ensizyon kontrol edilir ve düzeltilir.  Daha sonra flap kuronaldeki yeni konumunda dikişlerle stabilize edilir (Şekil. 1d).  Operasyon bölgesi periodontal pat ile örtülür.

Şekil 1. Kuronale Kaydırılan Flap Operasyonu.

Çoklu çekilmelerin tedavisinde, dikey veya açısal gevşetici ensizyonlar kullanmadan da KKF operasyonu uygulamak mümkündür.

SERBEST DİŞETİ GREFTİ (SDG) + KURONALE KAYDIRILAN FLAP:

Dişeti çekilmesi olan bölgelerde, çekilmenin hemen apikalinde yeterli yapışık dişeti zonunun bulunmadığı durumlarda, önce SDG ile yeterli yapışık dişeti zonu oluşturmayı daha sonra kuronale kaydırılan flap operasyonu ile açık kök yüzeyini örtmeyi amaçlar. Lokalize dişeti çekilmelerinde kullanılabilir. Farklı zamanlarda yapılan iki ayrı operasyon gerektirmesi önemli bir dezavantajdır.

SDG+KKF Tekniği:

Uygulanan SDG daha önce anlatılan, yalnızca yapışık dişeti dikey boyutunu arttırmaya yönelik SDG operasyonunun aynısıdır (Bakınız Dişeti Çekilmelerinin Tedavileri I).  Bu operasyondan iki ay sonra, tekniği yine yukarıda açıklanan kuronale kaydırılan flap operasyonu uygulanır.

Tablo 1 de 1. ve 2. sınıf dişeti çekilmelerinin KKF ve KKF+SDG ile tedavisini inceleyen araştırmaların sonuçları özetlenmiştir.

  Araştırmacı   Cerrahi Uygulama   Tedavi Edilen Diş Sayısı   Başlangıç Dişeti Çekilmesi (mm)   Örtülen Kök Yüzeyi (%)
Bernimoulin ve ark. SDG+KKF 41 2.4 65
Caffesse ve Guinard SDG+KKF 14 4.3 69
Matter SDG+KKF 36 2.9 65
Liu ve Solt SDG+KKF       + Sitrik asit 9 3.3 59
Tenenbaum ve ark. SDG+KKF 34 3.2 57
Allen  ve Miller1 KKF+ Sitrik asit 37 3.3 98
Lanney ve ark.11 KKF+ Sitrik asit 8 2.1 35

Tablo 1. KKF ve SDG + KKF uygulamalarıyla elde edilen sonuçlar.

SERBEST DİŞETİ GREFTİ (SDG):

Yapışık dişeti zonunu arttırmada kullanılan SDG uygulamaları açığa çıkmış kök yüzeylerini örtmede de kullanılabilr. Ancak, iyileşme süreci açısından aralarında önemli bir fark vardır. Dişeti zonu arttırmada kullanılırken oluşturulan alıcı yatak damardan zengin bir periostal yüzeydir. Greftin beslenmesinde herhangi bir sorun yoktur. Kök yüzeyi örtme işlemlerinde ise alıcı yatağın önemli bir bölümünü avasküler kök yüzeyi oluşturur. Bu da greftin beslenmesini olumsuz yönde etkiler. Her ikisinde de uygulanan teknik hemen hemen aynıdır.  Yalnızca, kök yüzeyi örtme işlemlerinde alıcı yatak mümkün olduğunca geniş hazırlanmalıdır, vasküler olan avasküler alana oranla daha geniş olmalıdır. Ayrıca, greft alıcı bölgede sabitlenirken dikey matres dikişlerle altındaki dokuya sıkıca adapte edilmelidir. Özellikle, greftin interradiküler bölgelerdeki içbükeyliklere uyumu tam olmalıdır. Greftle alıcı yüzey arasında kalacak boşluklar iyileşmeyi olumsuz etkiler.

Kök yüzeyi örtmede iyileşme sürecinde oluşabilecek sorunları yaşamamak için,  sığ ve dar çekilmelerde tercih etmekte fayda vardır.

SEMİLUNAR KURONALE KAYDIRILAN FLAP (SLKKF):

Bu teknik sığ dişeti çekilmelerinde kullanılır. Vestibül derinliğinde azalmaya neden olmaz. Verici bölgede (apikalde) açık yara yüzeyi bırakır.

Şekil 2. Semilunar Kuronale Kaydırılan Flap Operasyonu.

SLKKF Operasyonu Tekniği:

Öncelikle çekilme olan kök yüzeyi kazınarak düzleştirilir (Şekil 2a). Daha sonra, çekilme olan bölgedeki dişeti kenarının apikalinde ve dişeti kenarına paralel yarım ay şeklinde bir ensizyon yapılır. Bu ensizyonun dişeti kenarına olan uzaklığı o şekilde belirlenir ki, flap kuronale kaydırıldığında flabın apikal kenarı en az 2 mm. alveol kemiğinin üzerinde olsun (Şekil 2b). Flabın apikalinde açık kök yüzeyi kalmamalıdır.  Bu ensizyon mezyal ve distalde papil içinde sonlanır. Ensizyonun uç noktaları ile papil tepeleri arasında en az 2 mm. lik bir mesafe bırakılmalıdır. Aksi halde, flabın beslenmesi güçleşir. Daha sonra bu ilk ensizyon hattından girilerek kuronale doğru keskin diseksiyonla yarım kalınlık flap oluşturulur. Daha sonra, sulkular ensizyon yapılarak flap serbestlenir (Şekil 2c). Mezyal ve distal papiller bölgelerle devamlılığını koruyan bant şeklindeki flap kuronale kaydırılarak istenilen konuma yerleştirilir (Şekil 2d).  Nemli gaz tamponla 5 dakika kadar basınç uygulanır.  Dikiş konmayabilir, ancak periodontal pat koymak gereklidir.

SLKKF de yarım kalınlık flap kullanıldığı için, flap kuronale kaydırıldığında apikalde açığa çıkan kemik yüzeyi periostla örtülüdür.  Kemik açıkta değildir.  Eğer, bölgedeki kemikte fenestrasyon varsa flabın apikalinde kök yüzeyi açığa çıkacaktır.  Bunun doğuracağı olumsuz sonuçlar, flabın apikalinde açığa çıkan bu bölgeye SDG uygulanabilir.

YANA KAYDIRILAN FLAP (YKF)9,19:

Dişeti çekilmesine bağlı olarak açığa çıkmış kök yüzeyinin örtülmesine yönelik bir operasyondur.  Lokalize dişeti çekilmelerinde, çekilme olan bölgenin hemen yanındaki yapışık dişetinin çekilme olan bölgeye kaydırılarak açık kök yüzeyinin örtülmesini amaçlar (Şekil 3).

İlk kez 1956’da Grupe ve Warren tarafından tanımlanmıştır.  Daha sonra, 1964’de Staffileno ve yine 1964‘de Corn tarafından modifiye edilerek günümüzdeki şekline ulaşmıştır.

YKF  Operasyonu Tekniği:

Çekilme olan bölgenin mezyal, distal ve apikalinde dişeti kenarından 2-3 mm. uzakta ve ona paralel bir ensizyon yapılır (Şekil 3a).  Bu ensizyon dişetine dik yöndedir ve çekilmeye komşu dişeti kenarını ve oluk/cep iç epitelini ortadan kaldırmaya yöneliktir (Şekil 3b). Kesilen dokular çıkarıldıktan sonra, kök yüzeyi kazınarak temizlenip düzleştirilir (Şekil 3c).  Kök yüzeyindeki – varsa- aşırı dışbükeylik veya çıkıntılar kazıyıcı, keski veya frezlerle azaltılır. Verici bölge periodontal açıdan sağlıklı olmalıdır.   Bölgede dehiscence veya fenestrasyon olmamalıdır. Yine aynı bölgede en az 3-4 mm. lik yapışık dişeti dikey boyutu olmalıdır. Tam veya yarım kalınlık flap hazırlanabilir.  Yarım kalınlık flabı, verici bölgenin daha çabuk iyileşmesi ve bölgedeki kemikte postoperatif  rezorpsiyon riskinin az olması nedeniyle tercih etmek gerekir. Verici bölgedeki kemik çok ince ise muhakkak yarım kalınlık flap hazırlanmalıdır. Verici bölgedeki dişetinin ince olduğu durumlarda yarım kalınlık flabın başarı şansı azdır. Zira, hem uygulama güçlüğü vardır, hem de çok ince olan flabın canlılığını koruması zordur.

Şekil 3. Yana Kaydırılan Flap Operasyonu

Verici bölgede flap hazırlamak için, hazırlanan alıcı bölgenin 1,5 – 2 katı genişliğinde bir mesafeden, serbest dişeti kenarından başlayıp apikale doğru uzanan dikey bir ensizyon yapılır.  Bu dikey ensizyon alıcı bölgenin tabanı seviyesine geldikten sonra, alıcı bölgeye dönerek oblik bir yön alınır.  Ensizyonun bu oblik kısmı 3-4 mm. uzunluğundadır.  Flabın daha rahat yer değiştirmesini sağlar.  Daha sonra dişeti kenarından girilerek, keskin diseksiyonla yarım kalınlık flap kaldırılır (Şekil 3d).  Kemik üzerinde periost ve ince bir tabaka bağ dokusu bırakılır (Şekil 3e).

Tam kalınlık flap hazırlanacaksa, dikey ve oblik ensizyondan sonra dişeti kenarında tersine eğimli ensizyon yapılır ve bir periost elevatörüyle tam kalınlık flap kaldırılır.

Verici bölgede hazırlanan flap alıcı bölgeye kaydırılır.  Flabın, tabanında aşırı bir gerilme olmadan, alıcı bölgeyi örtüp örtmediği kontrol edilir (Şekil 3f).  Gerilme oluyorsa apikaldeki oblik ensizyon biraz daha uzatılır (Şekil 3g).  Flap herhangi bir gerilme olmadan alıcı bölgeyi örtüyorsa dikiş işlemine geçilir.  Flap, alıcı bölgenin hemen yanındaki sağlıklı yapışık dişeti ve alveol mukozasına ayrıca, kuronalde interdental papillere dikilerek sabitleştirilir (Şekil 3h).  Bu işlemlerde 4-0 veya 5-0 ipek dikişler kullanılır.  Operasyon bölgesi periodontal pat ile örtülür.

Tam kalınlık (mukoperiostal) YKF de,  koruyucu bir önlem alınmazsa, verici bölgede, kemik ve kök yüzeyi açıkta bırakıldığı için, kalıcı hasarlar meydana gelebilir.

Caffesse ve Guinard (1980), YKF operasyonlarında, mukoperiostal flap kullanıldığında, verici bölgede meydana gelen değişiklikleri incelemişlerdir. Araştırmacıların Tablo 2’de verilen sonuçları incelendiğinde, verici bölgede 1mm. den fazla dişeti çekilmesi meydana geldiği görülecektir.

Tablo 3’ de ise, 1. ve 2. sınıf dişeti çekilmelerinin mukozal ve mukoperiostal YKF ile tedavisini inceleyen araştırmalarda elde edilen başarı oranları özetlenmiştir.

Mukoperiostal YKF Verici Bölge N=14 Dişeti Çekilmesi Sondalama Derinliği Keratinize Dişeti Miktarı
Başlangıç 0.32 mm 1.53 mm 4.71 mm
Postop. 6.ay 1.42 mm 0.96 mm 3.46 mm
Postop. 3.y 1.42 mm 1.28 mm 3.50 mm
Fark 1.10 mm 0.25 mm 1.21

Tablo 2. Tam kalınlık YKF’de verici bölgedeki değişiklikler.

Araştırmacı Cerrahi Uygulama Tedavi Edilen Diş Sayısı Başlangıç Dişeti Çekilmesi (mm) Örtülen Kök Yüzeyi (%)
Smukler. Mukoperiostal 21 3.3 72
Guinard ve  Caffesse. Mukoperiostal 14 3.9 64
Caffesse ve Espinel, 1981. Mukozal 14 3.9 70
Oles ve ark. Mukoperiostal 18 3.8 71
Mukoperiostal                      + Sitrik asit 18 3.7 57

Tablo 3. YKF operasyonları ile elde edilen sonuçlar.

ÇİFT PAPİL YANA KAYDIRILAN FLAP (ÇPYKF):

Dişeti çekilmesinin mezyal ve distalindeki papiller bölge dişetlerinin, iki ayrı flap şeklinde, açık kök yüzeyi üzerine kaydırılmasını amaçlar (Şekil 4).

Lokalize ve dar dişeti çekilmelerinde kullanılabilir. Geniş dişeti çekilmelerinde papiller bölgedeki dişeti genişliği az olacağından kök yüzeyi flaplarla tam olarak örtülemez.

İnterdental kemik radiküler kemiğe oranla daha kalın olduğu için, verici bölgelerdeki postoperatif kemik kaybı riski, yana kaydırılan flaba oranla daha azdır. Aynı zamanda, papiller bölgelerdeki yapışık dişeti dikey boyutu radiküler bölgedekilere oranla daha fazladır.  Dolayısıyla, yana kaydırılan flaba oranla daha fazla yapışık dişeti elde edilir.

İki küçük flabın, avasküler kök yüzeyi üzerinde birleşmesi, iyileşme için önemli bir risk oluşturur. Bu da önemli bir dezavantajdır.

ÇPYKF Tekniği:

Alıcı bölgede “V” şeklinde bir ensizyon yapılır.  Bu ensizyonla çekilme bölgesinin dişeti kenarındaki epitel, oluk epiteli dahil ortamdan uzaklaştırılır.  Ensizyonun, apikalde dişeti kenarına paralel seyretmemesinin nedeni, flaplar açık kök üzerine kaydırıldığında, apikalde kabarıklık meydana gelmesini önlemektir.  “V” şeklindeki bu ensizyon içinde kalan yumuşak dokular çıkarılır.  Kök yüzeyi kazınarak düzleştirilir. Yarım kalınlık flap tercih etmek gerekir.  Ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda tam kalınlık flap kullanılabilir.  Çekilme olan bölgenin mezyal ve distalindeki dişlerin, mezyovestibül ve distovestibül köşe çizgileri hizasında dikey ensizyonlar yapılır.  Bu ensizyonlar apikale doğru mümkün olduğunca birbirlerinden uzaklaşmalı ancak, köklerin vestibül yüzeylerine gelmemelidir.  Dikey ensizyonlar apikalde, “V” şeklindeki ilk ensizyon seviyesine geldikten sonra, alıcı bölgeye doğru yönlendirilirler.  Dikey ensizyonların birkaç milimetrelik bu oblik bölümü flapların daha kolay kaydırılmasını sağlar.  Dikey ensizyonlar, kuronalde, papil içinde ve ilgili dişlerin proksimal mine-sement sınırı seviyesinde horizontal ensizyonla birleştirilir. Yarım kalınlık flap hazırlanacaksa keskin diseksiyon, tam kalınlık flap hazırlanacaksa künt diseksiyon yapılır.

Şekil 4. Çift Papil Yana Kaydırılan Flap.

Açık kök yüzeyinin mezyal ve distalinde bu şekilde hazırlanan flaplar kök yüzeyi üzerinde yan yana getirilerek dikilir.  Flapların, apikalde gerilme olmadan, kök yüzeyini örtüyor olmaları gerekir.  Gerilme operasyonun başarısını engeller.  Flaplar, kök yüzeyi üzerinde birbirlerine, yanlarda ve kuronalde komşu dokulara dikilerek stabilize edilir.   Nemli gaz tamponla 5 dakika kadar basınç uygulanır.  Operasyon bölgesi periodontal pat ile örtülür.

SUBEPİTELYAL BAĞ DOKUSU GREFTİ (SBG):

Açık kök yüzeylerinin palatinal mukozadan alınan bağ dokusu greftleriyle örtülmesini amaçlar (Şekil 5).

Şekil 5. SBG tekniği.

Lokalize dişeti çekilmelerinde uygulanabilir. Palatinal mukozanın yeterince kalın olmadığı durumlarda uygulamak mümkün olmaz. Operasyon sonrasında alıcı ve verici bölgelerde açık yara yüzeyi kalmaz. İkinci bir yara bölgesi oluşturur.

İlgili dişeti çekilmesinin 2-3 mm. mezyal ve distalinden ve papillerin apikalinden başlayıp mukogingival sınırı geçen dikey ensizyonlar yapılır.  Bu dikey ensizyonlar, papilleri koruyacak ve yalnızca cep iç epitelini ortamdan uzaklaştıracak şekilde horizontal tersine eğimli ensizyonla birleştirilir.  Daha sonra keskin diseksiyonla yarım kalınlık flap kaldırılır.  Yarım kalınlık flap mümkün değilse, künt diseksiyonla tam kalınlık flap kaldırılır.  Kök yüzeyleri kazınarak düzleştirilir.

Palatinal mukoza üzerinde, dişeti kenarından en az 2-3 mm. uzakta, apikale doğru uzanan horizontal bir ensizyon yapılır.  Bu ensizyon mukoza yüzeyine paralele yakın dar bir açı yapar.  İkinci horizontal ensizyon, bu ilk ensizyonun 1,5 – 2 mm. kuronalinden ve ona paralel bir şekilde yapılır.  Bu iki horizontal ensizyon apikalde birbirleriyle birleşecek şekilde olmalıdır.  Daha sonra, bu iki horizontal ensizyonun uçlarından başlayıp apikale doğru birbirine paralel olarak uzanan iki dikey ensizyon yapılır.  Bu ensizyonlarla, mukoza içinde serbestlenmiş olan bağ dokusu parçası çıkarılarak alıcı bölgeye taşınır.  Verici bölge de yara kenarları dikişlerle sabitleştirilir. İstenirse birbirine paralel iki bistüri takılabilen bistüri sapları kullanılabilir.

Greft alıcı bölgeye, üst kenarı mine-sement sınırının biraz kuronaline gelecek şekilde kök yüzeyi üzerine yerleştirilir.  Altındaki periosta katgütle dikilerek sabitlenir.  Daha sonra, hazırlanmış olan flap greft üzerine ve grefti mümkün olduğunca çok örtecek şekilde yerleştirilir ve dikilir.  Nemli gaz tamponla 5 dakika basınç uygulandıktan sonra, periodontal pat konur.

  Dişeti  Çekilmesi Tedavi Edilen Diş Sayısı Başlangıç Dişeti Çekilmesi (mm) Örtülen Kök Yüzeyi (%)
Sbordone ve ark.   12 4.2 52
Jahnke ve ark. 1. ve 2. sınıf 9 2.8 80

Tablo 4. Subepitelyal bağ dokusu grefti ile elde edilen sonuçlar:

Tablo 5. Kök yüzeyi örtmede kullanılan beş temel yöntemin ortalama başarı oranları

Kaynaklar:

  1. Allen EP, Miller PD. Coronal positioning of existing gingiva: Short term results in the treatment of shallow marginal tissue recession. 1989; 60: 316.
  2. Bernimoulin JP, Luscher B, Muhlemann HR. Coronally repositioned periodontal flap. J. Periodontol, 1975; 2: 1.
  3. Bernimoulin JP. Deckung gingivaler rezessionen mit kuronaler verschiebungsplastik. Deutsche Zahnarztliche Zeittschrift, 1973; 28: 1222.
  4. Caffesse RG, Guinard EA. Treatment of localized gingival recessions. Part II. Coronally repositioned flap with a free gingival graft. 1978; 49: 357.
  5. Caffesse, RG, Guinard EA. Treatment of localized gingival recessions. Part IV. Results after three years. J Periodontol. 1980;51: 167.
  6. Cohen DW, Ross SE. The double papilla repositioned flap in periodontal therapy. J Periodontol. 1968; 39: 65.
  7. Cohen ES. Atlas of Periodontal Surgery. Philadelphia, Lea & Febiger, Philadelphia, 1988.
  8. Grupe HE, Warren RF. Repair of gingival defects by sliding flap operation. J Periodontol. 1956; 27: 92.
  9. Guinard EA, Caffesse RG. Treatment of localized gingival recessions. Part I. Lateral sliding flap. J Periodontol. 1978; 49: 351.
  10. Jahnke PV, Sandifer JB, Gher ME, Gray JL, Richardson AC. Thick free gingival and connective tissue autografts for root coverage. J Periodontol. 1993; 64: 315.
  11. Laney JB, Saunders VG, Garnick JJ. A comparisonof two techniques for attainingroot coverage. J Periodontol 1993; 63: 19.
  12. Langer B, Langer L. Subepithelial connective tissue graft technique for root coverage. J Periodontol, 1985; 56: 715.
  13. Lindhe J, Lang NP, Karring T. Clinical Periodontology and Implant Dentistry. Blackwell Munksgaard,2008
  14. Liu W JR, Solt CW. A surgical procedure for the treatment of localized gingival recession in conjunction with root surface citric acid conditioning. J Periodontol. 1980; 51: 505.
  15. Marggraf E.A. Direct technique with a double lateral bridging flap fır coverage of denuded root surface and gingiva extension. J Clin Periodontol, 1985; 12: 69.
  16. Matter J. Free gingival graft and coronally repositioned flap. A 2-year follow-up report. J Clin Periodontol. 1979; 6: 437.
  17. Miller PD. A classification of marginal tissue recession. Int J Periodontol Rest Dent. 1985; 5: 9.
  18. Nabers JM. Free gingival grafts. Periodontics, 1966; 4: 243.
  19. Newman MG, Takei HH, Klokkevold PR, Carranza FA. Carranza’s Clinical Periodontology. Saunders-Elsevier 2009.
  20. Norberg O. Ar en utlaking utan vavnadsforlust otonkbar vid kirurgisk behadling va s. k. alveolarpyorrhoe? Sven. Tandlak. Tidskr., 1926; 19: 171.
  21. Oles RD, Ibbott CG, Laverty WH. Effects of citric acid treatment on pedicle flap coverage of localized recession. J Periodontol, 1985; 56: 259.
  22. Pennel BM, Higgason JD, Towner JD, King KO, Fritz BD, Salder JF. Oblique rotated flap. J Periodotol. 1965; 36: 305.
  23. Pini-prato G, Tinti C, Vincenzi G ve ark. Guided tissue regeneration versus mucogingival surgery in the treatment of human buccal gingival recession. J Periodontol 1992; 63: 919.
  24. Raetzke PB. Covering localized areas of root ewposure employing the “envelope” technique. J Periodontol, 1985; 56: 397.
  25. Sbordone L, Ramaglia L, Spagnuolo G, DeLuca M. A comparative study of free gingival and subepithelial connective tissue grafts. Periodontal Case Reports, 1988; 10: 8.
  26. Smukler H. Laterally positioned mucoperiosteal pedicle grafts in the treatment of denuded roots. J Periodontol, 1976; 47: 590.
  27. Tarnow DP. Semilunar coronally repositioned flap. J Clin Periodontol, 1985; 13: 182.
  28. Tenenbaum H, Klewansky P, Roth JJ. Clinical evaluation of gingival recession treated by coronally repositioned flap technique. J Periodontol. 1980; 51: 686.
  29. Wennström IL and Pini-Prato GP. Mucogingival therapy-periodontal plastic surgery. in Lindhe J, Karring J, Lang NP. Clinical Periodontology and Implant Dentistry. Blackwell Munksgaard 2003: 576.
  30. Zabalegui I, Sicua A, Cambra J ve ark. Treatment multible adjacent gingival recession with the tunnel subepithelial connective tissue graft: a clinical report. Int J Periodont Restor Dent 1999; 19: 199.
  31. Zucchelli G, De Sanctis M. Treatment of multiple recession-type defects in patients with esthetic demands. J Periodontol 2000; 71: 1506.